Month: Haziran 2012 (page 2 of 3)

Grizine.com ‘dan Üç Beş Etkinlik – Ya da babanın “bak gör” dedikleri

Malum, son bir haftaya kadar Babaolmak.com’u adam gibi güncellemekten acizdim… (Şu anda gaza gelmiş halimle, yazdıkça yazasım geliyor ve yazmadığım haftalar hatta aylar yüzünden kendime atarlanıyorum fena halde, kusura bakmayın) Öte yandan başka bir yerlere bir şeyler de yazmıyor değildim.

Bu haftaki blog güncelleme gazımla eş zamanlı olarak Grizine‘den de haftanın “Bak-Gör”ünü hazırlama teklifi gelince, bir gece uykusuz kalmak pahasına oturup yazdım. Yazınca hoşuma da gitti… Hatta yapsam ya bundan Babaolmak.com’a bile dedim… Bakalım siz beğenecek misiniz?

Ya arkadaşım… Ben kendi blogumu zamanında güncelleyemeyen, bilimum neşriyattaki köşe yazılarını zamanında iletemeyen bir kişiyim… “Bak gör” diye tutturup ya da “sen bak da bize göster” diye tutturup, hazır babalar günü geliyor, bu güzide “babalar günü haftası”nda ne yapsak, ne görsek diye bir anda çökerseniz üstüme… Benim elim ayağıma dolanır. Benim bi yazı daha yazma fikrine alışmam zaten belli bir vakit alıyor ister istemez… Üstelik, babalar günü için bana verdiğiniz bu paye bende daha yazıya başladığım ilk satırdan itibaren o kadar çok fikir uyandırdı ki, kendimden korkar oldum. Uzatmayayım… Siz bakın, sonrasında herkesin gördüğü kendine…

diye başlayan uzuuuuun yazım TAM BURAYA tıklandığında karşınıza çıkacak. Gitmişken Grizine.com’u da detaylı bir gezin ve bence müptelası olun… Çünkü öğrendikçe paylaşıyorlar…

Süper baba olmak hiç de zor değil!

Çocuğunuzla iyi ilişkiler kurmak veya onun gözünde “süper bir baba” olmak istiyorsanız, yapmanız gereken ilk şey, ona daha fazla zaman ayırmak.

ntvmsnbc – 11 Haziran 2012

Sağlıklı baba-çocuk iletişimi hakkında bilgi veren Çocuk ve Ergen Psikolojisi Uzmanı Özge Merve Türk, sağlam ilişkinin temellerini bebeklik döneminde atılması gerektiğini söylüyor. Türk’ün iyi bir baba-çocuk ilişkisi için dikkat çektiği noktalar ve önerileri şöyle:
Continue reading

Yaşlı babaların çocukları daha uzun yaşıyor

BBC Türkçe – 12 Haziran 2012 – Michelle Roberts (BBC Sağlık Editörü)

Amerikalı bilim adamları babaları ve dedeleri daha yaşlı olan çocukların daha uzun yaşadığını, dolayısıyla baba olmak için daha uzun süre beklemenin yarar sağlayabileceğini bildiriyor.

Proceedings of the National Academy of Sciences’da yayımlanan araştırma, 1779 genç yetişkinin DNA’ları üzerinde yapılan incelemeleri esas alıyor.

Bir erkek yaşlandıkça spermlerinin genetik yapısı da değişiyor ve daha uzun ömür sağlayan bir DNA kodu geliştiriyor. Daha yaşlı erkek de, bu genetik özelliği çocuklarına aktarıyor.

Tıp çevreleri, yaşam süresiyle genetik kodlarımız olan DNA’ların bulunduğu kromozomların ucunda yer alan telomerlerin uzunluğu arasında ilişki olduğunu biliyorlardı. Genelde, daha kısa telomer, daha kısa yaşam anlamına geliyor.

Ayakkabı bağcıklarının naylondan yapılma uçları gibi, telomerler de, kromozomların uçlarını herhangi bir tahribata karşı koruyor. Ancak birçok hücrede, telomerler, yaşlandıkça kısalıyor. Ta ki hücreler daha fazla çoğalamaz noktaya gelinceye dek…

Bununla birlikte, bilim adamları, spermlerdeki telomerlerin yaşlılıkla birlikte uzadığını keşfetti. Erkekler de DNA’larını sperm yoluyla çocuklarına aktardıklarına göre, bu uzun telomerler de, bir sonraki kuşağa aktarılabiliyor.

Yazının tamamı için lütfen tıklayın…

Bakınız bu da haberin İngilizce orijinali…

‘Baba’lık erkeği nasıl etkiler?

13 Haziran 2012 – Radikal

Baba olmanın, erkeğe yeni görevler ve anlamlar yüklediğini belirten Psikolojik Danışman Necmiye Doğruer, bebeğin babası ve kadının eşi olma duygusunun erkeği daha güçlü kıldığı görüşünde

“Dünyaya gelişinin ilk zamanlarında anneyle bir bütün halinde olan bebek, babanın direk varlığını hissedemeyebiliyor. Ancak baba, hem anne hem de bebek üzerinde güçlü bir etkiye sahip. Babanın desteğini alabilen, baba tarafından sakin ve dingin tutulabilen anne, bebeğine ve bebeğinin dünyaya gelişiyle kendi yaşamında oluşan değişimlere karşı daha toleranslı olabiliyor.”
Bu tespitler Psikolojik Danışman Necmiye Doğruer’e ait. Bu önemli süreci başarıyla yürütmeleri için babalara önerilerde bulunan Doğruer, öncelikle doğum sonrası depresyonuna değiniyor.

Doğum sonrası depresyonunun, etkileri farklı olsa da sık karşılaşılabilen bir durum olduğunu belirten Doğruer, sadece anne değil, tüm aile üzerinde büyük etkisi olan bu durumun bazen ilişkilerde zorlayıcı bir hale gelebildiğini ifade ediyor. Necmiye Doğruer, doğum sonrası depresyonun yarattığı etkiyle, anne ve baba rolüne alışmaya çalışan çiftin arasında ayrılık oluşabildiğini vurguluyor. “Bu süreçte erkeğin de zorlandığını unutmamakla birlikte kadının zorlandığı koşulların daha sarsıcı olduğu bir gerçektir” diyen Doğruer, eşi tarafından verilen duygusal destek ve kollayıcı, kapsayıcı duruşun, kadının annelik serüvenindeki bu zorlu etabı kolaylıkla aşmasında en büyük destek olduğunun altını çiziyor.

“Babanın destekleyici tavrı hem anne için hem de bebek için oldukça kıymetlidir” diyen Doğruer, “Eşiyle sakinleşen ve duygusal olarak kollanan anne, doğum sonrası depresyonunu daha kolay atlatabilir, bebek için daha duyarlı ve tamamlayıcı bir anne olur. Bu anlamda babanın varlığı daha da anlam kazanır” şeklinde konuşuyor.

Bu kadarla kalmıyor yazı… Tamamını okumak için tıklayıp Radikal’e ulaşmanız gerekir ;)

Ki, şimdi gördüm, Radikal de bu haberi NTVMSNBC’den almış

Varvil Çiftliği, Hikayesi ve Ürünleri

Üniversitedeyken tanışmıştım kendisiyle. Tepebaşı’nda Kitap Fuarı’nda çalışırken ben, yanyana standlarımız vardı. Yan stand neredeyse sadece müzik ve karikatür kitapları basan bir yayınevine; Stüdyo İmge’ye aitti… O, standda tek başına dururdu. Olur da tuvalete filan gitmesi gerekirse ben gözkulak olurdum. Bizim stand biraz daha donanımlı ve büyük olduğundan çay makinemiz vardı; çay demlediğimizde de komşunun çayını unutmazdım hiç…
Continue reading

Older posts Newer posts

© 2024 Baba Olmak

Theme by Anders NorenUp ↑