Grip, Domuz Gribi, Tamiflu ve İlaç İçirme Yöntemleri Üzerine

Blogtan olmasa da Instagram’dan ya da Facebook’tan takip edenler fark etmişlerdir, Z. 3-4 gündür hasta… Geçtiğimiz sene “domuz gribi” olarak büyük yankı ve panik yaratan gripten… Ki bu sene ortada ne panik var ne de yankı.. Hatta artık herkes “grip” deyip geçiyor…

Pazar günü başlayan halsizlik, yorgunluk ve ateş sonucunda pazartesi günü gidildi doktorumuz Alev Hanım’a… Sonuç 5 gün sabah akşam Tamiflu Kapsül…

Gündüzler fena değil, öğlenleri 2-3 saat uyuyor halsiz olduğu için, geceleri için ateş çıkıyor yavaş yavaş. Dün gece mesela ateşten ötürü bölük pörçük uyuduk ikimiz de. (Niye, çünkü benim yanımda yatmayı tercih etti bir süre sonra) (Yanımda yatsa iyi bir eliyle parmaklarımdan birini tutarken diğeriyle de yanağımı okşadı uzun süre) (Ki aslında ben de aynısını ona yaptım uykuya dalabildiğinde…)

Uzatmayayım, yazıyı yazmamın sebebi aslında “ilaç içirme” atraksiyonları…

Z, normalde nerdeyse her ilacı sorunsuz içiyor. Hatta tadı çok kötüyse bize de açıklama yapıyor: “Tadı çok kötü ama yine de içiyorum çünkü bu bana iyi gelecek…” En güzel tatlıyı sona saklıyoruz genelde… (Portakallı çinko şurubu mesela) Ya da ilacın üzerine bir mandalina filan ile ilacın tadından kurtuluyoruz.

Ama bu son hastalık halinde maalesef işler değişti. Hiç tadı tuzu olmayan bir kapsül olan Tamiflu bir türlü içilemedi. Kapsül olduğu için iyi ya da kötü hiç tat yok aslında merette. Ama ilk yutmaya çalıştığında bir an yutamadığında diline yapıştığı için kapsül “tadı acı” diyerek arızaya bağlamış durumda.

Annesi ve anneannesi kapsülü açıp içeriğini bal ve suyla karıştırıp binbir denemeyle ilk iki günü geçirmişler. Benim avantajım bu tüyoyla başlamak oldu mücadeleye… Sanıyordum…

Yavru bunu da çoktan fartk ettiğinden ballı su da içmiyor artık. Sevdiği bir yiyecek veya içecekle de mümkün olmadı dün akşam. En sonunda vazgeçtim ve rahat bıraktım. Biraz sonra DVD’de Tom ve Jerry seyretmek istediğinde ise dananın kuyruğu koptu… Önce sevmemekle, küsmekle, sonra bir daha evimize gelmemekle sonra da öldürmekle tehdit etti. Ben de hepsini kabul edip, önceleri ilacını içmemesinin sonucunun iyileşememek olduğunu sakin sakin anlatırken sonunda ben de o bana küserse asıl benim ona küseceğimi çünkü onun iyiliğini istememe rağmen beni dinlemediğini uzun uzun anlattım. Sonunda biraz yumuşar gibi olduğunda “şu ballı suyun balı tadı yerinde mi?” diyerek tattırma bahanesiyle 4-5 yudumda içirdim ve konu kapandı.

Bu sabah ise herkes son derece hazırlıklıydı. Babaanne ve büyükbabası da bizde olduklarından daha kahvaltı başlamadan herkes ilaç içirme aşaması için gerilmişti bile.

Ben daha mutfağa girerken çaktırmadan ballı ilaçlı suyu hazırladım. Kahvaltıda kendim içmek için hazırlıyorum dediğimden hemen “ben de istiyorum” deyince “al bu senin olsun” dedim. Birazdan ilk yudumu almasıyla; “acı bu, ilaç koymuşsun” deyip bıraktı. Sonrasında da hiçbir güç kendisini yanına yaklaştıramadı (Ki ben bizzat tadına baktığımdan acı olmadığını biliyorum) Bu sırada babaannesinin de ufak bir çikolata parçasınn içini açıp içine ilacın tozunu boşaltıp balla harç haline getirip kapadığını ve bir kenarda hazırda bulunduğunu öğrendim.

Ama ana strateji kendisini rahat bırakmak ve dürüst oynamak olduğundan kahvaltının sonunda hiç sesimi çıkarmadım. Bir ara sadece “Z, ilacını içer misin?” diye seslendim… İtiraz beklerken uzaktan sesi geldi: “Paketten ben çıkaracağım ama” cevap olumlu oldu, kapsülü blister ambalajından biraz uğraşarak çıkartırken ben de büyük bir inanmazlıkla bardağına suyu koyup uzattım, Z. o anda kapsülü ağzına atıp üzerine suyu içti ve hepimizin şaşkın bakışları altında salona doğru yürüdü gitti… Arkasında büyük bir sessizlik ve şaşkınlık kaldı… (İlaçlı ballı suyu da ben içtim, hakkatten hepsini birden içinde pek de tatlı ve hoş gelmiyor)

Soracağım o ki; ilaç içirme atrajsiyonlarınızı, numaralarınızı yorumlarda paylaşır mısınız… Şimdiden çok teşekkürler…

0 Comments

  1. Geçmiş olsun… Bizim Z de kapsül içemediğinden, eğer böyle bir şey gerekirse içini açıp, tozunu bir kaşığa boşaltıyorum. Önce tozu alıyor kaşıktan, üstüne de su içiyor. Bizde ilaç konusunda ciddi bir itiraz olmadı şimdiye kadar ama olursa en ciddi sesim ve tavrımla “bu ilaç içilecek” diyorum; ardından da o ilaç içilene kadar yüz vermiyorum. Etkili oluyor bizde. Bir de doktorun ağzından duydukları şeyler etkili oluyor. Zeynep’in bir süredir bir yasak yiyecekler listesi var. Bu listeyi ona doktor açıkladığı için asla ağzına bile sürmüyor!

  2. geçen haftayı biz de hasta geçridik/geçiriyoruz. yaptırdıgımız tahlillerin sonucun ubekelrken dr’umuz “umarım domuz gribi olmuştur. zira olasılıklar içinde ilaçla en kolay atlatılan o hastalık” demişti. (diğer seçenekler de burdaki yazımda http://hulyanintunasi.blogspot.com/2012/01/ad-bat
    tamiflu’nun boyle zor içirildiğine (en azından bizimkinin de aynen Z gibi kırk takla atarak içeceğine) emin oldugum için sakince gulumsemiştim ve umarım domuz gribi değilizdir demiştim :)

    bir de ilaç içirme tyosu verip kaçayım. enjektörle once oyun yapıp biraz su fışkırtıyorsunuz. sonra enjektörle su vs ya da sevdiği şeyleri içirip (hatta kendileri ittiriyor falan severek) ardından ilacı kakalıyorsunuz. seve seve olmazsa artık nasıl yaparsınız bilemem :)
    geçmiş olsun

  3. Ben oğlumla hiç sıkıntı yaşamadım..her türlü ilacı yaladı yuttu :) Ama kız (8 aylık) ilerde bu konuda sıkıntı çekeceğimizin sinyallerini şimdiden veriyor..Maalesef fena karşı koyuyor ve koluma sıkıştırmak sureti ile boğazına boca ederek verebiliyorum şurupları. Çok berbat bir durum hem onun için hem bzim için. Yukarıda anlattığınız gibi konularak ikna/ anlaşma yoluna da gidemeyeceğimiz için böyle ağlaya, bağıra gidiyor şimdilik..Herhangi bir çözüm paylaşmadım sadece yeni hastalık atlatmış ve bu konuda acı çeken biri olarak içimi dökeyim dedim..Yorumlarda bebekler için de keşifleri olanlar varsa yazsınlar lütfen!

  4. Geçmiş olsun öncelikle.. Benim oğlumun 3-3,5 arası yaşlarında ilaçlara karşı kesin bir reddedişi vardı ki sebebi de iğrenç tadı olan bir balık yağı şurubunu vermek istememizdi bir seferinde.. Neyse biz içmediği zaanlarda en sevdiği sıvıların içine koyuyorduk. Örneğin soda şişesine aşıktır benim oğlum, içine az soda, portakal suyu ve ilacı katıp, şişeden pipetle içirirdik…

  5. Ruzgarli Gunler ve Geceler

    27 Oca 2012 at 18:20

    Ağlyorum… Evet çok manyakça biliyorum ama yalan değil, çaresizlikten gerçekten ağlamaklı oluyorum ilacını içmediği zaman ve oğlum da bu halime acıyıp ilacı içiyor.
    Neyse ki her ilaçta böyle nazlanmıyor, sadece "radikal" olanlarda.
    Bu arada, babaannenin tekniğine de şapka çıkartmak lazım. Peki ilacın etkisi azalmaz mıymış böyle bir şeylerle karıştırılınca?

  6. Geçmiş olsun…Bildiğim kadarıyla kapsüllü ilaçları boşaltıp da içirmek tehlikeli.Doktorunuzla bu konuyu paylaştınız mı acaba?Keşke kapsül yerine şurup tercih etseydi…

  7. Geçmiş olsun .Kapsülleri açıp toz halinde içmenin zararlı olduğunu biliyorum.Doktora danıştınız mı?Şevkiye Dinçer

  8. Benim kızım 7 yaşında halen antibiyotik içerken bağırış çağırış.3 yaşından itibaren her augmentin vs vs tarzı ilacı ilk yutmasında ister meyve ister çukulata ne olursa olsun kusuyordu yemek öncesi sonrası farketmiyordu bir leğen dolusu kusmuk üstüne aç kalması da cabası.sonunda iğne yaptırmaya başladık.ama en sonunda bademciklerini aldırdık ve ay iğrenç üff gibi ağlamalarına senede 2 defa katlanıyoruz.

FİLİZ MORKOÇ için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2024 Baba Olmak

Theme by Anders NorenUp ↑