Çocuklar ve hayvanlar konulu birkaç satır yazma isteğim uzun zamandır var. Evde hayvan beslemenin çocuk gelişimine katkısı elbette ki yadsınamaz. Hazır 4 Ekim, Dünya Hayvanları Koruma Günü iken bu fırsatı değerlendireyim dedim. Yazı boyunca bugün doğumgününü kutlayan mesai arkadaşım, ortağım Ender’e laf atmamaya çabalayacağım. Söz.

Evinde iki kediyle yaşayan bir babayım. (ya da onlar benimle yaşıyor; bu konu biraz karışık; evin esas sahibi kim; kim kimi sahipleniyor ya da kim kimin kölesi biraz belirsiz – kedi sahipleri ne dediğimi anlayacaktır)

Kızımın annesinin evinde bir kedi; oğluşun annesinin evinde ise bir köpek; yazın yazlığa gidip de İstanbul’a dönmemeye karar veren bir kedi; iki balık ve iki su kaplumbağa ile birlikte yakın zamanda hayvanat bahçesine dönüşme çizgisinde olabiliriz. (Bakınız konu ile ilgili ahkam kesme ortamı yaratmaya çalışıyorum kendim için)

Evcil Hayvanlarla Yaşamak ve Sağlığınız

Muhtemelen bir kuşağın konuyla ilgili refleks tepkisi hijyen; kıl tüy yün konularıyla ilgili kaygılanmak olacaktır. Bu konunun cevaplayıcısı ben olamam elbette ama bir süredir evcil hayvanlarla haşır neşir olan biri olarak hayvandan insana bulaşan pek hastalık olmadığını biliyorum.

Evet tırmalama, tırmalanma, dişlenme gibi ihtimaller olabilir ama aşıları tam olan hayvanlar (ve çocuklar) söz konusu olduğunda; çocukların hayvanları sıkıştırması ve eziyet etmesi söz konusu olmadığında bu bahsettiğim konuda hiçbir sıkıntı çıkmadığına şahidim şahsen.

İnandığım şu ki çocukların hayvanlardan alacakları mikrop , gıda ya da kirli sudan alacakları mikroptan daha fazla değildir.

Evcil Hayvanların Çocuklara Kazandıracakları

Hayvanların çocuklara neler kazandıracağını saymak için pedagog ya da konunun uzmanı olmaya gerek yok. Ama ben yine de bir kaç yazı okuyup uzmanlar konuyla ilgili ne demiş; kazanımları nasıl sıralamış baktım. Derlemek gerekirse:

Hayvanlarla büyüyen çocuklar dışa dönük olur: Bizim çocuklar üzerinden gidersek bu önermeye katıldığımı söyleyebilirim.

Çocuk tek çocuk ise paylaşmayı öğrenir: BU da elbette ki doğru. Bu noktada paylaşmak başta bir opsiyon olmasa bile köpeğinin oğluşun elinden yediklerini aşırması defalarca yaşadığımız bir durum. Aynı şekilde oğlanın da yemek yerken çaktırmadan köpeğini beslediği de bir gerçek. Ebeveyn için güzel yanı; çocuğunuzun yere döktüklerini toplamanızın gerekmemesi.

Sosyal ve duygusal gelişimine katkı sağlar: Muhakkak ki. Sonuçta çocuğunuzun tam zamanlı bir oyun arkadaşı var. Üstelik ağzı var dili yok.

Empati becerisini geliştirir: Çocuğunuz, hele de küçükken aradaki farka çok hakim olmadığından empati kurması da daha kolay oluyor bence.

Korkularını yenmeyi öğrenir: Ya da korkular oluşamadan hayvanlarla ilişki kurmaya başladığından mevzuya bir sıfır önden başlama şansı olur. Hayvanların korkulacak değil dost olunacak canlılar olduğu gerçeğiyle büyür üstelik de çevresindeki çocuklara da bu konuyla ilgili örnek olmuş olur.

Sorumluluk alma ve aidiyet duygusu gelişir: Bu güzel bir hayaldi başlangıçta bemim için. Kedisinin kumunu düzenli olarak kızım temizleyecekti. Mamasını, suyunu kızım tazeleyecekti. Bir hayal olarak kaldı

Hayvan ile konuşarak dil becerisi ile beraber kendisini ifade etme becerisi artacaktır deniyor. BU konuda çok ahkam kesemem ancak konuşmayı yeni öğrenen oğlumun köpeği ile konuştuğu; onu oyunlarının bir parçası yaptığı gerçek.

Ahlaki gelişime katkı: Çocukların mutlak benmerkezci olarak yetişmelerini engelleyen şeyin kendisi dışında bir canlı ile empati kurabilmesi olduğundan bahsediliyor. Böylelikle kendisi dışındaki türlere de saygı göstermeyi, başka canlıları da kabul etmeyi öğrenmenin yolu hayvanlarla vakit geçirmekten; hayvan sevgisinden geçiyormuş.

Uzun lafın kısası eğer imkanınız varsa çocuklarınızın hayvanlarla vakit geçirmesine çabalayın; gerekirse korkularınızı göz ardı edin. Evde besleyemeseniz de sokak hayvanlarıyla kaynaşmaya çalışın. Barınaklara uğramaya çalışın. Ama sahipli ama sokakta, hayvanlara dokunmakla çocuğunuza bir zarar gelmeyeceğini aksine kazanacaklarının çok daha fazla olacağına ikna olun.

Hayvanları sevin, koruyun; çocuğunuzun hayatında hayvanlara yer açın. Ve elbette; nice yıllara Ender!