Tag: çocuk bisikleti

İki Anekdot – Bölüm 2

Bu anlatacağım hikayecik bir önceki anekdotun arkasından gerçekleşiyor; oldukça düşündürücü de bir olay. Her aklıma geldiğinde çok eğlenmekle beraber üzülüyorum da, biraz da hep birlikte ders çıkarmak adına atlamadan yazmak istememin sebebi bu…

O pazar akşamı Z., annesinin kucağında uyur halde eve çıkarken ben de sitenin otoparkında yer bulamayıp site dışına park ettim arabayı. Bir çok çanta, torbalar, ceketler, fotoğraf makinesi, Z’nin oyuncakları derken ellerim kollarım her zamanki gibi doldu. Üstüne inat edip Z’nin bagajdaki bisikletini de bir şekilde yüklendim…

Bisiklet önemli. Z’den 6 ay büyük kankası Ada’nın bisikleti artık ona ufak geldiğinden kendisine el koyduk. Cumartesi el koyuşumuzun ardından çok fazla binmeye fırsat bulunamadığından Pazar günü arabanın bagajına aldık ki bir park mark yürüyüş durumu olursa Z. de bisiklete binsin. Ama mümkün olmadı. Bu sebeple, Pazartesi bisikleti aklına geldiğinde sitenin dışında arabayı aramasınlar diye bisikleti sitenin içine sokup diğer çocukların bisikletlerinin bulunduğu bisiklet parkının yanına bıraktım.

Ertesi sabah ben motorla, servisi kaçıran anne de arabayla işe gittik. Gün içinde bir telefon konuşmasında annemiz bisikleti hala bagajda sandığından Mine Teyzemize ve hatta Z’ye telefonda akşam bisikletle birlikte dışarı çıkma sözünü iletmiş. Benim bu durumdan haberimin olmasının sebebi akşam başbaşa sinemaya gitmek için eşimi ayartmaya çalışmam. “Z’ye bisiklet sözüm var” deyince durum ortaya çıktı…

Bunda ne var diyeceksiniz… Bisikletin nerede olduğunun aydınlatılması maalesef akşamüstünü buluyor. Öğle saatlerinde Mine Teyze’siyle çocuk parkına gitmek için dışarı çıkan Z. bisikletini görüyor ve binmek için uğraşıyor. Hatta sonunda tutturuyor. Bisikleti arabada sanan Mine’nin ise Z’yi, onun başkasının bisikleti olduğuna ikna edebilmek için çok uğraşması gerekiyor. Z., ne yapıp etse de Mine’yi ikna edemiyor; muhtemelen kendisi de ikna olmamakla beraber (ki niye olsun) boyun eğmek zorunda kalıyor… Ve söylene söylene, arkasına baka baka bisikleti bırakıp parka gidiyor.

Bunları telefonda öğrenince sahne birebir gözümüzün önünde canlandı. Aslında Z. doğruyu söylüyordu ama ne yazık ki sadece 2,5 yaşındaydı. Başka zamanlar bisiklet parkındaki başka bisikletlere ve scooter’lara da sulandığından ve tabii ki bisikleti arabada sanıldığından ciddiye alınmamıştı…

Ve belki de hepimiz için bu hikayeden dersler çıkabilir değil mi?

(Durum açığa çıkar çıkmaz eve telefon edildi; herkes Z’den özrünü diledi, gönlünü aldı… :)

İlk Görüşte Aşk: Early Rider

earlyrider1

Geçen hafta bir akşamüstü sinema kaçamağımızda (ki sinemaya gitmeyi -yine- beceremedik) eşimle Meydan Alışveriş Merkezi’nde açıkhavada gezerken yanımızdan hızla bir şey geçti. Dikkatli bakınca bunun iki yaşlarında “bisikletli” bir velet olduğunu fark ettik. Kafasında bisikletçi kaskıyla Meydan’daki kalabalık içinde fıldır fıldır bisiklet sürüyordu velet. Ahşaptan çok şık bir bisiklet vardı altında “iki tekerlekli” ve ufacıktı. Bu yaşta velet sahibi olan, olmuş olan herkes fark etmiştir ki bu yaş civarında bu yaratıklar iki tekerlekli bisikleti bırak üç tekerlekliye bile zor binmektedirler. (Yaş itibariyle bir takım hareket kabiliyetleri  el – kol – göz koordinasyonları o derece gelişmemiş oluyor) Ancak bu velet bildiğin iki tekerlekli bisiklete biniyordu…

Dikkatli bakınca, bisiklette neyin eksik olduğunu fark etmekte zorlanmadık: Pedalları yoktu… İşte anahtar bu… Pedallar olmadığında, pedalları çevirmesi de gerekmiyor ve pratikte aslında sadece koşuyordu… Oturarak koşuyor, önündeki direksiyonla da bisikletçiğine yön veriyordu. Kızımız yanımızda olmadığından göremedi… Görse kesinlikle ilgisini çok çekerdi ama benim için alet tam anlamıyla ilk görüşte aşktı…

Biraz sonra şansımıza arka masamıza oturdular. Bu sırada aletin yanında yazan “Early Rider” markasını cep telefonuyla Google’da aratabildim, gerek kendi sitesine gerekse bir çok mağazanın sitesinde alete ulaştım. Ama yetrli değildi… Türkiye’de de bulmak gerekirdi. (Bir ara ufaklığın masadan ayrılmasını fırsat bilip eşime “yürütelim mi?” “alıp koşarak kaçsak” gibi alternatifler sıralasam da hiçbiri kabul görmedi. En sonunda hayatta yapmayacağım bir şeyi yapıp, inanılmaz bir sosyallik göstererek gidip veledin annesine sordum nereden aldıklarını. Tahmin ettiğim gibi Londra’da yaşayan bir teyzesi varmış veledin. Ama Türkiye’de bir iki yerde )galiba Leonardini’nin Cadde’deki mağazasında gören olmuş…

İşte böyle… Yurtdışı (Özellikle İngiltere) imkanı olanlar, kendine alabileceği son derece şahane bisiklet parasını 2-5 yaşındaki veledini bisiklete başlatmak için göz kırpmadan harcayabilecekler için bir tasarım harikası: Early Rider

Kendi sitesine mutlaka girin ( Özellikle de fotograf galerisi ve videoyu seyretmeden çıkmayın, üç farklı modeli inceleyin)

Ya da şu, bu, ya da şu siteden ürünü inceleyebilirsiniz…

Early Rider Facebook Sayfası…

şurada da orijinal yedek parçaları satın alabiliyorsunuz…

Türkiye’de gören duyan olursa da haber verirseniz süper olur… Buradan herkese duyururuz ;)

earlyrider3

© 2024 Baba Olmak

Theme by Anders NorenUp ↑