Radikal Gazatesi‘nden, Sanal Alem‘den, Teknosohbet‘ten, Televidyon‘dan (ve daha birçok yerden) tanınan Serdar Kuzuloğlu blog dünyasına geri döndü; hem de oldukça sağlam bir dönüş…

Konumuz Serdar’ın blogu deil elbette; babalığı… Blogundan aynen alıntılıyorum, bakın ne demiş “dünyanın merkezini ancak bulmak” mevzuunda:

Pazar günü evde işe gömülmüş çalışırken arkamdan gelen bir mızırdanma kulağıma çalınıyor.

Ali…

Dönüp kucaklıyorum; avcumun içini ancak dolduran bedenini kavrayıp havaya kaldırıyorum. Minicik ayakları koca göbeğimde pıt pıt ediyor. Dünyadaki pek çok keyiften henüz habersiz oğlumun yüzünü bana baktıkça koskoca bir gülümseme kaplıyor. Çevirip havaya kaldırıyorum; keyif ve bir türlü kuramadığı laflarla dolu ağzından salyalar akıyor.

Kafamı çeviriyorum; Zeynep bana başka kimsenin bakmadığı bir hayranlıkla bakıyor. Gözlerini kırpmadan ona söylediklerimi dinliyor, gülüyor. Söylediğimi değilse de onu ne çok sevdiğimi anlıyor.

Tenleri de nefesleri de mis gibi anne sütü kokuyor. Derin derin nefesler alıyorum.

Bu anları kaydetmek istiyoruz; keyfin sarhoşluğundan doğru dürüst fotoğraflarını bile çekemiyoruz.

Büyüyüp de kafa tutacakları, aksileşecekleri, iki çift lafı, bir gülümseyişi esirgeyecekleri günler gelmeden böyle sadece göz göze gelerek mutlu olabildiğimiz; başka her şeyi unuttuğumuz günler ne de kıymetli…

İlgili yazının tamamına (!) buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz…
Serdar’ı sürekli takip etmek için de işte açık adres: Mserdark.com