Türkiye’nin önde gelen psikiyatristlerinden Dr. Alper Hasanoğlu, uzun yıllar İsviçre’de çalıştıktan sonra üç yıl önce Türkiye’ye döndü. Radikal’de yayımlanan psikiyatri yazılarıyla büyük ilgi gören Hasanoğlu ile Türkiye’de bireyin ve toplumun psikolojik sorunları arasındaki ilişkiye dair Agos’tab Rober Koptaş söyleşmiş.

30 Kasım tarihinde yayımlanan söyleşiden “Baba Olmak” konusuyla ilgili olan, söyleşinin başlığına yansıyan kısım aşağıda; ancak linkte tıklayıp da söyleşinin tamamını okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

alper_hasanoglu

“Bu ülke topraklarında yaşayan insanlar babasız büyüyor. Babalar çocuklarına, ailelerine, babalık veya kocalık yapmak ihtiyacı hissetmiyor. Kocalık yalnızca eve para getirmek ve kendi istediği zaman seks yapmak, ailenin ‘namus’unu korumak anlamına geliyor. Çocukları doğru dürüst sevmeden, saçlarını bile okşamadan baba oluyoruz. Oysa çocuğun evrensel ihtiyacı sevilmek, değer verilmek, olduğu gibi kabul edilmek, anlayış görmektir. Bu olmadığı için de erişkinliğe geçemiyoruz. O yüzden de liderlere tapma ihtiyacı içinde oluyoruz, çünkü babaya ihtiyacımız var. Dünyada ‘Baba’ diye başbakanı olan kaç ülke vardır? Ergenler kendine bir ‘peer’ (akran) grubu arar. İçinde ait hissedebilecekleri, çocukça şımarabilecekleri, küçük şiddet oyunlarına başvurabilecekleri gruplar… Bizde erişkinler de bu şekilde. Linç kültürünün hâlâ devam edebilmesi bu durum nedeniyledir.”

Tıklayıp söyleşinin tamamını okuyabilirsiniz: Babalar babalık yapmadığı için toplum liderlerden medet umuyor