Geçen hafta bir sabah gözümü açtığımda okuduğum ilk e-posta biraz sonra kızıyla İstanbul-Bodrum yolculuğuna (karayoluyla) çıkacak bir arkadaşımdan gelen “önerin var mı?” mesajıydı. Bir gözüm tam açılmamış olmasına rağmen çalakalem önerilerimi ve kendi tecrübelerimi yazdım. Sonrasında da “bunu bloga da yazayım” hatta okuyanlara da sorayım dedim.
Z ile en uzun İstanbul-Datça yolculuğu yaptık. Yanı sıra pek çok yolcuğumuz da oldu otomobille. Dolayısıyla bu konuda elbet önerilerim var. Ama yine de her çocuğun oto koltuğundaki tavrı ve sabrı farklılıklar gösteriyordur. Benim tecrübem, kendi kendine dayanma süresinin yaklaşık 2 saat olduğu. Sonrasında sürekli atraksiyon gerekiyor. Bu da elbet co-pilot’a düşüyor. Benim önerilerim şu şekilde…
– Sadece yol için portatif bir DVD player almıştım. Şarjı yettiği kadarıyla 1-2 film seyredilebiliyor.
– Yolda elbette ki kitaplar çok işe yarıyor biraz okuyup biraz kendilerinin bakması önemli bir meşguliyet.
– Portatif lazımlık elbette ki olmazsa olmazlarından yolculuğun
– Meyve filan sadece oyalamakla kalmayıp karın da doyuruyor.
– Bir seferinde yolda bir süre FRP – Fantasy Role Play – oynamıştık mesela. Arabanın at arabası, önde giden arabaların atlarımız olduğunu ve bir baloya gittiğimizi hayal edip bunla ilgili bir masal kurmuştuk…
– Sık molalar hele de çocuk parkı filan olan tesislerde molalar iyi bir oyalama seçeneği. Öyle ki “dönüşte de buraya uğrayalım” isteği gelirse dönüş yolunda da “bak o parkın olduğu yere az kaldı” havucu işe yarayabilir.
– Kendi CD’lerini arabada dinlemek onlar için çok keyifli. (Dikkat: Aynı çocuk şarkılarını bin defa dinlemek sürücünün içini çok bayıp uyutabilir)
– Ben şahsen gece yolculuğu tercih etmesem de iki sürücülü bir gece yolculuğunun çocuklu yolculuk anlamında şahane olduğunu tecrübe ettim, tavsiye ederim. Yol boyu horul horul uyuyor velet ;)
– Son olarak da yolculuk yapan herkesin aktif katılımıyla eğlenceli olan ve bir süre idare eden bir oyun önereyim: “Ne gördüm” herkes sırayla gördüğü bir şeyi söylüyor, tekrar yasak” Bu da fena oyalamıyor. Bu oyunun bir diğer versiyonu da sırayla alfabenin harfleriyle başlayan kelimeler saymak da olabilir.
Benim ilk anda aklıma gelenler bunlar. Siz de benzer maceralarınızı ve önerilerinizi yorumlara yazar mısınız?
15 Haz 2012 at 14:11
"herkes araba rengi seçer. sen mesela mavi, zeyno da kırmızı. yoldan geçen o renk arabaları sayarsın. vardığınızda hanginizinki daha fazlaysa o kazanır" oyunu var bi de.
plaka harfleriyle kelime bulmaca bir klasik ama zeynep için erken mi bilmem.
bi de en sevdiğim yol oyunu, sen bir kelime söylersin, senin kelimenin son harfiyle karşı taraf bi şey söyler, böyle böyle biri tıkanana kadar devam eder. ğ yasak ama! :)
15 Haz 2012 at 16:20
Yazdıklarının çoğu bizimkiler için de işe yarıyor, hoş portatif lazımlık hiç denememiştik.
Elektronik oyunlar da çok işe yarıyor. Özellikle yola çıkmadan içine yeni bir oyun alınırsa, Nintendo, Leapster filan gibi şeylere gömülüyor bizimkiler. Bir de resim malzemesi ve hamur. Biraz etraf batıyor ama zaten hep batıyor. Bir diğer önerim eğer grupça gidiliyorsa çocukları aynı arabaya koymak. Birbirlerine dalıyorlar, barışıyorlar, olur olmaz şeylere gülüyorlar.
17 Eyl 2012 at 12:24
sıtenızı severek takıp ediyorum. kullandıgınız urunler benım ıcın onemlı. benım oglumda sızın kızınızla yasıt. en son kullandıgım oto koltugu artık kucuk gelıyor. maxı cosı tobı kullanmıstım.8 aydır oto koltuksuz. sımdı sızın yazınızı okuyunsa ve resmı gorunce tekrar onemını anladım. 12 yasına kadar tekrar kullanabılecegı bır oto koltugu almak ıstıyorum. sızınkı hangı model saglıklı gorunuyor yada hangı modelı tavsıye edersınız. tesekkurler.