Baba olmak istemiyorum!

Ömür Gedik, 8 Ocak 2009, Hürriyet – Kelebek

Avrupa Yakası’nın Burhan’ı Engin Günaydın, Rolling Stone dergisine (bu arada ekonomik kriz bu dergiyi de kapattırdı, iyi dergiydi, yazık oldu) konuşmuş:
“Ben özgürlüğü seçtim, baba olmak istemiyorum, hayatla ilgili yeniliklere açık olmak istiyorum” demiş.
Çocuk sahibi olmakla ilgili olarak dönen klasik bir geyiktir bu.
Issız adam (ya da kadın) çocuk istemez.
Ona göre çocuk hayatı dolu dolu yaşamasını engelleyen bir ayak bağıdır çünkü.
Ne de olsa yapacak çok önemli işleri vardır!
Ayrıca bu kirli dünya, taş devrinden bu yana çocuk yapmak için hiç de uygun değildir, öyle değil mi? (bkz, dakika 90 küsur, A.R.O.G)
Bu söylemlerle anne, baba olmayı sürekli erteleyen ve sonunda yalnız adam/kadın olan o kadar çok insan var ki…
Hayatlarının giderek anlamsızlaştığını ve içinin boşaldığını anlamayan bu insanlar, çevrelerindekilerin de katkılarıyla kazdıkları kuyuya düşmüş olduklarını fark ettiklerinde iş işten geçmiş oluyor ne yazık ki.
Engin Günaydın, bence özgürlük naralarını çocuksuzluk üzerinden atarak, insanları yanlış yönlendiriyor.
Çünkü çocuk, sandığının aksine, insanı olgunlaştırıyor, sorumluluk sahibi yapıyor, mutlu ve kesinlikle özgür hissettiriyor.
Günaydın, aynı röportajda 36 yaşında olup, 90’ında hissettiğini de söylemiş.
Baba olmuş olsa, çocuğuyla çocuk olur, kendini genç hissederdi.
Ayrıca onunla geçirecek daha çok yılı olduğunu düşünüp, yıllara karşı direnmeye çalışırdı.
Siz bakmayın “çocuk istemiyorum” diyen ıssız insanlara.
Anne, baba olmaktan korkmayın.
En doğru işi yapmış olursunuz ve asla pişman olmazsınız.

0 Comments

  1. Hiç şaşırmadım desem…? Her ne kadar oynadığı karakterleri nefret ile sevgi arasında gidip gelen duygular ile merakla takip etsek – kendisi, davranışları ve söylediklerini pek değer verilesi bulmuyorum. Herkes çocuk sahibi olmak zorunda değil, ancak ebeveyn olmadan, bir canlıya verdiğin etkilerin tepkilerini almadan, doğru tepkiyi vermek için ne kadar etki etmeliyim’i öğrenme çabası göstermemiş birinsinin böylesi beyanatların yapılmaması gerektiği inancındayım.
    Kimsenin de Engin Günaydın’ı dinleyerek çocuk sahibi olmamaya karar vereceğine de inanmıyorum.
    Talihsiz bir açıklama olmuş – üzgünüm.

  2. bazı babalar vardır benim oğlumun babası gibi muhteşem ötesi adamlardandırlar
    bazı babalar vardır benim babam gibi keşke hiç baba olmasalardııı
    yani diyeceğim oki gerçekten kendine güvenemeyen kendini tanıyan mahluklar olmalıyız istemiyorsa vardır bir bildiği kendiyle ilgilii
    herkez anne baba olacak diye bir kural yoktur bence
    seçimler tercihler ve hayattan beklentiler belirler bir çok şeyiii
    bana kalsa bende anne olmazdım eşimi tanımadan önceee asla diyordum
    çünkü kendimi tanıyordum geldiğim aile belli diyordum
    sonra o beni ikna etti sana yardım edicem iyi bir baba olucam çocuğumuza dedii söz verdi sözünü tuttuuu
    şimdi nasıl daha iyi anne olurum diye kendimi paralayarak geçiyor zaman
    kendi yaşadıklarımı ona yaşatmicam ya

    çocukları aileleri çok iyi gözlemlediğim mesleyimde bence herkez böyle bir mucizeyi yüklenmeye kalkmasın çünkü söz konusu bir insan
    muhalif olmak için değil sözlerim yalnış anamayın lütfen sadece paylaşmak istedim

  3. Ben de okudugumda garipsedim. `Buyumek istemiyorum, sorumluluk almak istemiyorum, tembelim` diye cevirdim sozlerini Engin Gunaydin`in.

  4. tam da bugünlerde “çocuklara duyulan aşk” üzerine yazışıyordum ikinci kez anne olan patronumla. ֖zetle, tüm eziyetlerine -hem de ne kadar süreceği belli olmayan- nasıl da seve seve hizmet ettiğimizi yazıştık. Birçok şeye bile bile nasıl da lades dediğimizi ve bundan hiç şikayet etmediğimizi. Ve son noktayı “işte bu gerçek aşk” diye koyduk. Yaşamadan anlaması zor, hatta imkansız bu aşkı. Dolayısıyla Engin Günaydın’dan ve O’nun gibi düşünenlerden de bu anlayışı beklemek olmaz. Ama keşke daha erken ne kaçırdıklarının farkında olabilseler…

  5. Ben bu kadar tepkili ve şaşkın değilim. İstemiyor olabilir adam yahu. şimdi istemiyor olabilir, hiçbir zaman istemiyor olabilir… Neden olmasın…

    Bir kişinin, anne veya baba olup da, ondan sonra özgür olmak adına veya birşeyere yetişmek, bir şeyleri tatmak veya bir şeylerin peşinden koşmak adına o çocuğa yazık etmesi çok çok daha yanlış. En başından ne istediğini, ne istemediğini ve neden istemediğini tanımlayıp; ne yaptığını bilerek hareket etmesi bence takdir edilmeli.

    Herkes de baba olmasın canım…

  6. ֖zgürlüğü seçmek ve özgürlüğe engel olacağını düşündüklerini reddetmek güzel bir tercih. Fakat biri, özellikle kendinden bir parçayı sevmek; üzerinde sorumluluk taşımak özgürlüğü ne kadar kısıtlayabilir ki? ֜stelik karşılıklıdır bu. Her çocuk annesinden, babasından sorumludur. Bunu bilinçli olmadan bile yapar küçük yaşlarda..

  7. Bence baba olmak istemeyen olmamali. Zorla baba olmaz. Ufurukten baba olmaz. Baba olacaksa adam gibi baba olmali. Yoksa herkes baba ve de herkes anne olmamali.

    Ufacik cocuklara buyuk insanlara yapilmayacak seylerin yapildigi bu dunyada, bana sorsaniz anne baba olmak icin adaylardan ebeveyn universitesi diplomasi ve bitirme tezi istenmesi lazim.

    O yuzden birakiniz bildikleri gibi yapsinlar. O bu dusuncesini beyan etsin, sen de adam gibi sorumluluk sahibi baba olmanin ne guzel birsey oldugunu beyan et.

  8. Hiç bir zaman baba olamayacağım belki ama babalığın bir erkeğe en çok yakışan şey olduğunu düşünüyorum:)

  9. O anne/babalığın nasıl bir duygu ğunu bilseydi, bunu söylediği için çok pişman olurdu. Bence bir insanın dünyada yaşayabileceği tarifi olmayan muhteşem bir duygu ve o bundan mahrum kalacak. Yazık.

  10. E.G. için isabetli bir tercih olabilir, ama ben de kesinlikle Nilsu’nun annesi ile aynı şeyi düşünmekteyim :)

  11. herkes baba olmak zorunda değil. ben kendim için çocuksuz bir hayat düşünemiyorum; engin günaydın da kendisi için çocuklu bir hayat düşünemiyor ya da düşünmek istemiyor, olamaz mı? tadamayacağı mutluluklar, kaçtığı sorumluluklar, özgürlük anlayışı vs. üzerinden adamı yargılamanın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum.

  12. Ne güzel. Herkes kendini keşke bu kadar sorgulasa, anne-baba olma konusunda kafa patlatsa. Biyolojik saati gelmemiştir belki de sadece. Bana da biri bir saat anneeee diye seslenmezse deliririm galiba. Ama insanların anne-baba olmayı reddetme haklarına da sonuna kadar saygı duyuyorum.

  13. Akıllı Adam

    06 Kas 2016 at 22:05

    Tam bir saçmalık. Ben çocuğu 30 una getirene kadar gebereyim. Çocuk bana 1 bardak su bile vermeyecek. Hanginizin çocuğu canla başla anasına babasına bakıyır beyler? Çocuk en az 20 yıl ömrünüzden çalar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2024 Baba Olmak

Theme by Anders NorenUp ↑