Category: Kişisel (page 14 of 38)

Konuk Bir Yazardan Özel Bir Yazı…

Tüm babalara açık olsa da “konuk yazarlar” kategorisi neredeyse hiç yazı gelmiyor… (Ama bir iki hain planım var elbette…)

Ama şimdi tam burada elimde özel bir yazı var; az önce kaleme alınmış ve Facebook’tan ualştrılmış durumda bana… Yayımlama kararı bana bırakıldığından ben de arkadaşımın yazısını, noktasına virgülüne dokunmadan yayımlıyorum. (Yazıda sözü geçen “dönem” ait fotograflara şu linkten ulaşılabilir…)

Gördüğüm her şeyden çok farklıydı. Hiçbir filmde ya da tiyatro da göremezdiniz öyle bir sahneyi. En iyi senaristlerin kaleminden de yazılamazdı böylesi, en başarılı yönetmenlerin elinden de çıkamazdı. Kalabalık bir sahnenin iki kişisiydi gördüklerim. Broadway’de bir müzikal sahnesinde dev spotların gösterdiği iki kişi kadar fark edilir ve parlaktılar. Onlar hiç bilmedi ama hayatımda büyük değişikliklere sebep oldular. Açık olacağım; öyle büyük dönüm noktaları yaşamadım hayatta, her şey fazla kolay gerçekleşti. Çaba harcamadan. Arada kontrolümü kaybetmem bundandır belki. Ama bu iki insan içimdeki çok şeyi değiştirdi. Hiçbir zaman basmakalıp tanımının dışında göremediğim “aşk”’ın ne anlama geldiğini gösterdiler bana. Bir kelimeyi büyük puntolarda görmek gibiydi herhangi bir metnin içinden.
Askerlik yaptığım sırada tanıştığım bir adamla kızıydı gördüğüm. Hafta sonları ziyarete geliyordu küçük kız ve annesi. İki haftadır ayrıydı babasından minik Z. İlk sarılmalarını kendi bakış açımdan anlatabileceğimi sanmıyorum ama acı bir hardaldan bir kaşık almak gibiydi. Tadını ilk aldığında hiçbir şey olmaz hani, birkaç saniye içinde “DAN” diye beynine vurur adamın. İşte öyleydi. İlk gördüğümde normal bir baba kız sarılması gibi gözüküyordu ama ancak gerçekten görmek isterseniz görebileceğiniz bir şey vardı aralarında. Tarifsiz. Bir insanı başka bir insana öyle bakarken görebileceğimi sanmıyorum bir daha. Orada ağlarken herkes yanımda duran kız arkadaşıma kavuştuğum için ağladığımı sanıyordu beklide. Ama ben bu iki insanın arasındaki aşka ağlamıştım. Gerçekten aşktı bu. Hem de herhangi bir sözlükte bulamayacağınız bir tanımıyla duruyordu karşımda. Minik Z.’den gözlerimi ayırabildiğimde kız arkadaşıma baktım ve sarıldım O’na. Evleneceğim kadının o olmadığını biliyordum o zamandan. Ama küçük Z. Ve babasını izlemek herhangi bir kadına evlenme teklifi ettirebilirdi bana o sırada. Daha çok sarıldım sevgilime. Çünkü, kadınlara ve aileye bakış açımı altüst etmişti bu biri büyük diğeri oldukça küçük iki insan. Sadece iki haftadır tanıyordum küçük Z.’nin babasını ama gurur duymuştum böyle bir arkadaşa sahip olduğum için. Adam gibi bir adam. Adam gibi bir baba.
İyi ki varsınız Özgür ve küçük Z.. Her şeyi değiştirdiniz. Bana asla unutmayacağım şeyler gösterdiğiniz için çok mutluyum. Hep alkışlansın bu sahne. Hiç kapanmasın bu perde. Var olun.
Kutay Yorulmaz – KD71

Eline sağlık Kutay; tam öğle yemeği saatinde, yutkunamaz hale getirdin beni…

Blog Ödülleri 2010’da Birincilik

Blog Ödülleri 2010’un ödül töreni bu akşam yapıldı. İlk üçe kalan bloglara davetiye gelmiş olması sebebiyle ilk üçün arasında Babaolmak.com‘un olduğunu bilsem de buradan duyurmayıp beklemeyi tercih etmiştim. (Şimdi o kadar yorgun ve uykusuzum ki “eve gidip de yazayım, öyle yatayım” dememiş olsam şu anda bu satırları yazıyor olmazdım.)

Babaolmak.com’da bahsetmek üzere not aldığım konuların listesi yine çok kabardı; bunların başında da uzun süredir yeni bir “Hakkında” sayfası var. Formatı ve ana başlıkları belli olsa da bir türlü yazılıp son hale gelmedi. Ama sanıyorum şu anda yazmakta olduğum “teşekkür” yazısı, söz konusu “hakkında” yazısına büyük katkı sağlayacak.
Continue reading

Çilek & Maydanoz

Bir akşam yemeği sonrası; sofraya bir kase içinde çilekler gelir… Z’nin favorisi olduğunu belirtmeme gerek yok herhalde çileğin; ilk çileği alır ve hemen sorar:

– Bu çileğin maydanozlarını nereye atayım?
Continue reading

Mini Bir Anket

Bu anket fikrini Nurdan’dan aldım, o da başka bir Özgür’den almış… (Hoş, Hayhuy.com gibi içinde binlerce soru olan bir web sitesiyle uğraşıyor olup içindeki sorulardan bazılarını kızıma sormayı akıl etmemiş olmam garip geldi sonradan) Aynı soruları ben de sordum Z’ye; yaş kısmına takılmadım ama not olarak eklemek gerekirse Zep’in 3 olmasına iki ay kaldı sadece… Bu arada cevapların bir kısmının birebir aynı olması çok eğlendirdi beni öte yandan da bir takım şaka gibi cevaplar da çıkmadı değil, bu fikir için yukarıda söz geçen arkadaşlarıma teşekkür eder, buyru soru ve cevaplara derim:

En sevdiğin renk?
– Pembe

En sevdiğin arkadaşın?
– Tuna (Ben şahsen tanımıyorum Tuna’yı, o derece yani, ne zaman bu noktaya geldik hiç bilemiyorum ; )

En sevdiğin sayı?
– Onbeş (arkasından da ekledi: “Bir de onaltı”

Nereye gitmek istersin?
– Parka

Ataşehir’de en çok nereye gitmeyi seviyorsun?
– Uzak parka

Parkta en çok ne yapmayı seviyorsun?
– Dönme dolaba binmeyi

Odanda en çok neyi seviyorsun?
– Çiçeklerimi (Odasında çiçeği yok bu arada)

En sevdiğin oyuncağın hangisi?
– Geyik

En sevdiğin kıyafetin hangisi?
– Çiçekli elbisem

En sevdiğin tokan hangisi?
– Pembe olan

En sevdiğin yemek?
– Ispanak

En çok kimi özledin?
– Dedemleri

En sevdiğin hayvan hangisi?
– Kedi ve Köpek

En sevdiğin kitabın hangisi?
– Konuşan Kitabım (Sayfalarını çevirdikçe ormandaki hayvanların seslerinin duyulduğu üç boyutlu bir kitabı var)

En sevdiğin Cd’deki masal hangisi?
– Pamuk Prenses

En çok hangi filmi seviyorsun?
– Shrek

En sevdiğin meyve hangisi?
– Tatlı elma

Pazartesi Sendromu

Bir süredir kızımızda bir ergenliktir başgöstermişti. Gün içinde bir ters bir düz takılıyor, sabahları ilk kalktığında tam bir başbelası oluyor, canı istediğinde (veya istemediğinde) inanılmaz boyutlarda arıza çıkartabiliyordu.

İki yaşa ilk girdiğindeki “terrible two” vakasını kısa sürede atlattığımız için sevinmiştik ama herhalde ikinin sonunda doğru tekrar nüksetti bu başbelası durum diye düşünmeye başladık. Bu arada tersliği ve asabiyeti bazen o kadar parodi, o kadar komik noktalara varıyordu ki; karşısında ciddiyetimizi bozamasak da saklanıp da gülecek delik aradığımız oluyordu.
Continue reading

Older posts Newer posts

© 2024 Baba Olmak

Theme by Anders NorenUp ↑