14 Mayıs’ın ikinci bebeği ise öğlen saatlerinde “açılın akayım ben geldim, ner’de fotograf makinesi, ner’de klavye” diyerek dünyaya gelen Selda ve Özer’in Rüzgar’ı oldu. (Rüzgar biraz daha şanslı çünkü adam gibi bir doğum fotoğrafçısı vardı, zaten anne de fotografçı, doğduktan bir süre sonra Sinem bayrağı Selda’ya devretmiştir muhtemelen…

Rüzgar ya da Wrzl 2.0 uzun zamandır heyecanla beklediğimiz bebekti aslında. (Uzun zamandır bu kadar heyecanla beklediğimiz bebek olmamıştı) Ama o gün tüm gün online olmayışımdan, saatler sonra haberim oldu beni kendisinden… Rüzgar gibi geldi de denilebilir. Aşkın gözle görülür, ete kemiğe bürünmüş hali diye tanımlanabilir kendisi… Wrzl ile Dinemiz‘i internet ortamında bilenler bilirler, çok laf kalabalığı yapmama gerek yok… Yolun açık olsun be Rüzgar… Çok güzel fotoğrafların olacak çok…

(Alttaki fotoğraf da baba oğulun anne tarafından çekilmiş ilk fotografı… Belirtmeme gerek yok ama tüm hakları da fotoğrafçının kendisine ait… Ondan sonra biri çıkar, bir şey yazmıyordu; zaten ceken de fotoğrafçı değil, bu fotograf da herhangi bir fotograf der… Neme lazım…)