Bir önceki “ve işte uzun bir aradan sonra” konulu yazımda dediğim gibi, upuzun bir yazılacaklar listem var… Oysan ben bambaşka bir şey yazacağım, daha doğrusu aktaracağım: Bir kaç ayrı sebepten tav olduğum, beğendiğim ve az önce okurkenden bunu Babaolmak.com’a koyayım dediğim bir köşe yazısı.

Her gün iki gazetealıyoruz. Buraya yaptığım alıntılardan zaten gazete tercihlerimizi, kimleri okuduğumu biraz biliyor olabilirsiniz. Ama bu sefer yeni biri var… Sadece yazının başlığı değil, baba olması, yazısına baba olarak başlaması ve anlatması ve anlattıklarının benzeşsiyle de hoşuma giden yazarın yazısını beğenmemein bir sebebi de devamında yine bir baba – çocuk ilişkisine, Altın Portakal’lı “Çoğunluk” filmine değinmesi… (Ki ben de geçtiğimiz haftayı festival için Antalya’da geçirdim – giderken hayalim geceleri Babaolmak.com için yazılar yazmak olsa da nafile…) Uzatmayayım:

Çoğunluğu İzlemek
Koray Çalışkan, 17/10/2010, Yepyeni Radikal

Cuma sabahı derse zar zor yetiştim. Elif evden çıkmamak için elinden geleni yaptı. Önce bir kere daha Disko Disko Partinaze’yi çal, dans edelim dedi (her sabah çaldırıyor). Üç buçuk yaşında kreş yolları zor. Son kozunu oynayıp İstanbul’un bu garip Ekim kışında mor tişört giyeceğim diye tutturdu. Saatin tiktaklarını daha net duyuyordum.

İçine bir boğazlı kazak, üstüne tişört. Hadi seni kırmayayım bari der gibi baktı. Ayakkabılarını giyerken sağını solunu karıştırmadı. Arabaya hızlıca bindi, arabadan hızlıca indi. Ve hop kreşte.

Köşe yazısının tamamı için tıklayıp doğru yere gitmeniz lazım ;)