Category: Bilim (page 3 of 4)

Domuz Gribi

ATT153139

Bu aralar bulunduğum izole ortam sebebiyle güncel ve anlık haberlerden kısmen uzak kaldığımdan belki de domuz gribi üzerine kafa yormakta geciktim. Detaylı bir dosya hazırlamak, yerli ve yabancı linkleri bir araya toplamak için sanıyorum oldukça geciktim. Durumun ciddiyetine rağmen eşimin yolladığu şu karikatüre de çok güldüm. Dolayısıyla Babaolmak.com’a da alıp sizlerle de paylaşıyorum.

Domuz Gribinden KorunmakBu arada blogcu arkadaşlarımdan, Esmer Zeynep‘in annesi Nurdan’dan Domuz Gribi’ne karşı alınabilecek en basit ve günlük önlemlerle ilgili bir ilan gelmişti. Ona ulaşmak isterseniz tek yapmanız gereken yandaki ufak görsele tıklayarak büyültmek.

Tabi şu linkte de Domuz Gribi’nden korunmak adına detaylı bilgi bulabilirsiniz.

Günün Anketi

Yok yahu… Günlük olarak anket filan yayınlamayacağım. Bilimsel bir araştırma için “çorbada tuzumuz olsun” amacıyla bir link vereceğim sadece. Akademisyen bir arkadaşımın anketini ekte bulabilirsiniz. Tek sayfalık bir anket. (Bir şey yazmadan sadece şıkları işareteyerek tatmamlnıyor nerdeyse hepsi)

Yaklaşık 4-5 dakika alıyor.  Vaktiniz varsa; üşenmeyip doldurursanız sevinirim. Anketin başında hem açıkma hem de anket sahibinin bilgileri de var.

şimdiden teşekkürler.

Ankete ulaşmak için BURAYA tıklayabilirsiniz.

Babalık Testi Mi?

Cumartesi sabahı büyük bir gazetenin kapağındaki “2008’in buluşu: Babalık Testi” başlığı dikkatimi çekti. (Amacı da buymuş zaten; dikkat çekmek. Yoksa babalıkla filan alakası yok özünde)(Ama konu çok da uzak bir konu değil)

Time Dergisi yılın en iyi 50 icadını seçti. Dergiye göre, 2008’in en iyi icadı, bu yıl perakende olarak satışa sunulan pratik DNA testi. (Bu arada hatırlatmakta fayda var, Time’ın seçtiği 2007’nin en iyi icadı iPhone’ken 2006 icadı da YouTube idi.)

Pratik DNA testini biraz araştırınca evde kendi kendinize test yapmanızı sağlayan ancak sonucunu öğrenmek için test kitini firmanın merkezin yollayıp 4-6 hafta beklemeniz gerektiğini öğreniyorsunuz. Öte yandan yılın icadı olmasını sağlayan sebep bana kalırsa pratikliğinden ziyade fiyatının gittikçe düşerek ürünün perakende piyasasına inmesi. (1000 – 2000 dolarlardan 399 dolara kadar inmek fena bir başarı değil bence şimdilik)

Kişisel ilgim sebebiyle Google’ın bir yatırımcı olarak bioteknoloji ve gen araştırmalarıyla ilgilendiğini bildiğimden bu DNA testini geliştiren 23andMe firmasının yatırımcılarından birinin de Google olduğunu öğrenmek beni şaşırtmadı. (Yatırım miktarı 4 milyon dolar) Öte yandan 23andMe firmasının kurucusu Anne Wojcicki‘nin Google’ın iki kurucu ortağından biri olan Sergey Brin ile evli olması da çok şaşırtıcı değil bu noktada. (Bu arada çiftin bu ay içinde bir çocukları olacakmış diyerek hafif bir magazin turu da yapmış olayım)

23andME firmasının ismindeki 23 de insan vücudundaki eşleşen kromozom sayısından geliyor. (Anne ve babadan gelen 23’er kromozom eşleşerek ilk hücreyi yaratıyorlar) Firmanın Eylül 2008’de DNA testlerini 399 dolara indirmesiyle bu alandaki önemli bir kilometre taşını oluşturmuş oluyor. Test sonucunda 23 klinik rapor başta olmak üzere her türlü genetik riskle ilgili detaylı bilgi sahibi olabiliyorsunuz. (Gattaca filmini seyretmemiş olanlar için filmi tavsiye edip, bu gidişle çok yakında Gattaca filmindeki kurgunun gerçek olacağını söyleyebilirim)

23andMe’nin web sitesi burada
Anne Wojcicki hakkında bilgi şurada
Wikioedia’da 23andMe
Cruchbase’de 23andMe
Hürriyet’in konu ile ilgili haberi
Engadget’ın haberi

Minik şoförlere yol açın

ABD, Delaware Üniversitesi’nden araştırmacılar, hareketsiz ve engelli çocukların kas çalıştırarak araştırmayı öğrenmesi için altı aydan küçük bebeklere kontrollü sürüş yaptırıyor

22/12/2007 Radikal

AP – NEWARK – Altı aylık Aniya Harris, minik joystick’le oynarken duvara çarpıp keyifle zıplıyor. Joystick’in gitmek anlamına geldiğini sanıyor, yani robotu kullanmak için henüz biraz küçük. UD1 adlı şirin robot, özellikle ortopedik sorunları ve kas gelişiminde eksiklik olan engelli çocuklara yeni ufuklar açıyor.
Bu kontrollü sürüş eğitimi, ABD, Delaware Üniversitesi uzmanlarınca hareketsiz ve engelli çocukların kaslarını çalıştırmayı öğrenmeleri için altı aydan küçük bebeklere bile veriliyor. Çarpışan arabayla robot arası görüntüsü olan tekerlekli cihazlarla, bebekler çevrelerindeki dünyayı keşfe çıkabiliyor, bu da motor gelişimleri için çok önemli…

Haberin tamamını okumak için lütfen tıklayın.

Dört Günde Bir NST

şimdiye kadar hep 4 haftada bir gittiğimiz doktorumuza artık 3 haftada bir gideceğiz. Ancak ondan daha da önemlisi artık 4 günde bir muayenehaneye (kliniğe veya merkeze mi demem lazım acaba) uğrayıp NST yaptıracağız. (Daha doğrusu kızımızyaptıracak)

Non-Stress Test’in kısaltımışı olan NST mevzuunu doktorumuz inanılmaz bir detayla anlattı. Biz de Deniz’le bilehare “Günün Mucizesi” olarak belirledik konuyu. Anlatıyorum:

Annenin içinde bulunan ve anne ile bebeğin “alışverişine” yarayan plasenta’nın bir ömrü var. (Ömrünü doldrunca doğum gerçekleşiyor zaten) Bu plasenta göbek kordonu aracılığıyla bebeğe kan aktarıyor. Velede gerekli oksijen, besin, vitamin ne varsa bu sayede ulaşıyor. Plasenta’nın zaman içinde yaşlanmasıyla birlikte bazen işlevini yerine getirememeye başladığı oluyor. Bu da halk arasında “bebeğin oksijensiz kalması” olarak biliniyor. (Bu da haliyle son derece istenmeyen bir durum)

Bebeğin “en hayati” üç (3) organı varmış: Beyin, Kalp ve Böbrek üstü bezleri. Bünyeye yeterli kan/oksijenin gitmediğini anlamak, emin olmak için 3 test yapılırmış. Birincisi NST, bebeğin kalp atışlarının ve düzenliliğin ölçülmesi. Bunda sorun yoksa, sorun yok. Eğer NST testinde anormal bir durumla karşılırsa hemen ikinci bir ölçüm yapılıyor, anne karnındaki su miktarının ölçülmesi. Sıvı azaldıysa bebek yeterli dolaşıma sahip değil, bu da yeterli kan/oksijenle beslenmediğini göstergesi. Aciliyetle üçüncü işleme geçiliyor bu durumda: Beyin damarlarının doppler’i çekiliyor. Bunda da anormallik gözlenirse bebek aynı gün veya ertesi gün sezeryanle alınıveriyor. Bu durum yaklaşık 250’de 4 rastlanan bir durum olup 4 günde bir yapılan testler sayesinde veletlerin sağlıklı şekilde doğmaları sağlanıyormuş.

Neden 4 gün diyecek olursanız. Bebeğin vücudundaki bir kan miktarında bir sorun olduğunda bünye kendiliğinden vücuttaki damarların az gerekli olanların daralmasını, beyin, kalp ve böbrek üstü bezlerindeki damarların ise genişlemesini sağlayarak az olan kanın bu üç hayati organda yoğunlaşmasını sağlıyormuş. (İşte mucize bu) Bu durumda vücudun bir sorun yaşamadan 4 gün idare edebilmsi sağlanıyormuş. O yüzden 4 günde bir yapılan NST ile bir sorun fark edildiğinde zamanında müdehale mümkün oluyormuş.

Diyorum işte, mucize böyle bir şey.

Internetten edindiğim bilgiye göre NST ile bebeğin hareketlilik esnasındaki kalp atışındaki artışlar ölçülürmüş. Yabancı kaynaklarda uzun süre bebeklerinde hareket hissetmeyen annelerin bu teste girmesi öneriliyor. Annenin karnına bağlanan elektrotlar monitöre bağlanıyor be bebekten her hareket hissedildiğinde bir düğmeye basması isteniyormuş. Okuduklarımın yalancısıyım, neler olup bittiğini ancak salı günü göreceğim.

(Son olarak; ben doktor filan değilim. Doktorumuzdan duyduklarımı, aklımda kaldığı kadarıyla aktardım. Yanlış aktardığım yerler olabilir, yorum kattığım yerler olabilir. Bu konudaki en güvenilir kaynak değilim – kaynak bile sayılmam. En doğrusunu elbetteki doktorunuzdan öğrenirsiniz. Hatalı bilgilendirmem varsa sorumluluk kabul etmem, sonra söylemedi demeyin ;) )

İlgili Linkler:
NST ile ilgili detaylı bilgi. (ing)
Hamilelik esnasında yapılabilecek testler (ing)
Hamilelik süresince yaptırılabilecek testler (ing)

Older posts Newer posts

© 2024 Baba Olmak

Theme by Anders NorenUp ↑