Geçtiğimiz cuma 33.hafta bitti. Geçen hafta hem salı hem de cumartesi NST’ye gidildi. (İlkine maalesef gidemedim) Cumartesi gittiğimde ise kızımızın kalp atışlarını cep telefonuyla kaydettik. (Kalp atışlarına istanden kızımızın göbek adı “lokomotif” olabilir)

– 33.hafta itibariyle veledimiz duyabiliyor, görebiliyor, hissedebiliyor. (Dün gece biraz Beatles, üstüne de Henry Mancini’den “Pembe Panter” dinledi kendileri. Ya keyifle dans etti, ya da  kapatın müziği diye tekmeledi durdu…)
– Akciğerler gelişimini neredeyse tamamlamış.
– Vücudu koruyacak, vücut ısısını stabil tutacak olan deri altı yağ tabakası gittikçe kalınlaşıyor.
– Artık dizler, dirsekler rahatça hissedilebilir.
– Bebek artık hızla kilo almakta (dolayısıyla anne de)
– 34. haftada ise bebeğimizin akciğerlerinde “Surfaktan” var artık. (Büyük ihtimalle) Bu madde sayesinde ciğerlerinden hava boşalınca ciğer duvarları birbirine yapışmayacak. (Çok erken doğan veletlere bu madde dışardan müdehale ile veriliyormuş)
– Bebeğin böbrek üstü bezlerinden sargılanan hormonlar annede süt üretimini başlatabilirmiş. (“…Sizde süt üretimini başlatabilir” diyordu okuduğum kaynak… Bende süt üretimi başlayabileceğini sanmadığımdan, sadece anneleri muhatap aldıklarını düşündüm; kınadım, geçtim)
– Kızımız artık normal insanlar gibi gözlerini uyurken kapayıp, uyanıkken açık tutar olmuş. (Tırnakları da parmaklarının ucuna kadar uzamış bu arada)
– Bağışıklık sistemi de gelişmeye başlamış, ufak tefek enfeksiyonlarla mücadele edebilirmiş artık kendileri. (Edecek tabi; kimin kızı o…: )