Dün ve bugünün olayı “hıçkırık”; kızımızı iki gündür hıçkırıklar tutuyor… İlk dün gece fark etti… Normal hareketliliğinin yanı sıra baktık çok periyodik bir hareket var, biraz dikkat edince hıçkırık tuttuğunu fark ettik. Elim Deniz’in karnındayken baktım göbek çok düzenşi olarak eşit aralıklarla zıplıyor… Kızımızın ilk hıçkırıkları bunlar. Gebelik takvimlerinde 29. haftadan itibaren hıçkırık tutmasının normal olduğu bilgisi var: “Hıçkırık solunum kası olan diyaframın uyarılması sonucu ortaya çıkan bir reflekstir” Demek ki neymiş, kızımızın diyaframı ve solunum organları gelişmekteymiş.

Hıçkırık meselesini araştırırken hareketliliği azalan veya azaldığı düşünülen veletlerin harektliliğinin kontollüne yarayan “Ona Kadar Sayma Yöntemi” ( Count to ten method) dan haberim oldu. Bizim şimdilik pek ihtiyacımız yok; sağolsun kendisi son derece hareketli. Ancak hareketliliği az oldu düşünülen veletçiklerle ilgili söz konusu yöntem denenilebilir. (Yöntemin sonucu ne olursa olsun doktorunuza danışmadan panik olmayın elbette)

şaka maka 30. haftayı ortalamış durumdayız. (4. 5. haftalar daha dün gibi; o zaman nasıl geçeçek bu haftalar diyorduk; şimdi son 9 haftadayız nerdeyse, demek ki bu iş böyle oluyor, bir bakıyorsun doğmuş, dişleri çıkmış, yürümüş, okula başlamış, evlenmiş… – O kadar da değil di mi… ) (Sorun bakalım ananıza babanıza böyle oluyor muymuş olmuyor muymuş… )

Son haftalardaki gelişmeleri özetleyerek bu yazıyı bitireyim:
– 29. hafta itibariyle kızımızın kafaı ve vücudu arasında oran normalle yaklaşmış. (Normalde, başlangıçta biraz koca kafa oluyor kendileri)
– Demin dediğim gibi hıçkırmalar başladı
– Annelerin karnında kaşıntılar filan olması normal
– Annemiz artık oldukça çabuk yoruluyor, nefessiz kalıyor… (Kişisel tecrübeme dayanarak söyleyebilirim ki bu haftaya kadar hiç olmadığı kadar hızlı büyüyor karın. İki günde bile ciddi fark ediyor. Sanırım daha sık fotograf koymam lazım)
– 30. Hafta itibariyle bebeğimizin vücudunu kaplayan tüyle (lanıgo) azalmaya başlamış
– Kan hücreleri artık karaciğer tarafından değil kemik iliği tarafından üretilir olmuş.
– Bebeğin etraf farkındalığı artmış oldukça. (Hadi bakalım)
– Bebeğin ağırlığı doğum ağırlığının üçte ikisine ulaşmıştır gibi bir bilgi var. Bu durumda kabace bir hesap yapacak olursa, en son doktor kontrolünde yaklaşık 1100 gr.dık ( artı eksi 200 – 400 gr fark edebiliyor sanırım ultrason ölçümleri; biz 1100 olarak devam edelim) 1100’ün üzerinden  yaklaşık 1,5 hafta geçti. Tahminimce 1500 gr. civarına çıkmış olsa; doğum ağırlığı 2250 gr gibi olacak. I-ıh… Bunu beğenmedim… Biraz düşük geldi kulağıma… Dolayısıyla en güzeli, efendi gibi bir sonraki randevumuz için sabırla 2,5 hafta bekleyeceğiz…