Month: Mayıs 2010 (page 3 of 4)

Türkiye’yi Kurtarmaya Geliyoruz…

Blog Ödülleri’nin basındaki yansımaları devam ediyor. Bugünkü Milliyet gazetesinde de hoş bir sürpriz vardı; Fatoş Karahasan’ın Blog Ödülleri’ndeki Aile kategorisinin kazananları arasındak babalar…
Continue reading

Konuk Bir Yazardan Özel Bir Yazı…

Tüm babalara açık olsa da “konuk yazarlar” kategorisi neredeyse hiç yazı gelmiyor… (Ama bir iki hain planım var elbette…)

Ama şimdi tam burada elimde özel bir yazı var; az önce kaleme alınmış ve Facebook’tan ualştrılmış durumda bana… Yayımlama kararı bana bırakıldığından ben de arkadaşımın yazısını, noktasına virgülüne dokunmadan yayımlıyorum. (Yazıda sözü geçen “dönem” ait fotograflara şu linkten ulaşılabilir…)

Gördüğüm her şeyden çok farklıydı. Hiçbir filmde ya da tiyatro da göremezdiniz öyle bir sahneyi. En iyi senaristlerin kaleminden de yazılamazdı böylesi, en başarılı yönetmenlerin elinden de çıkamazdı. Kalabalık bir sahnenin iki kişisiydi gördüklerim. Broadway’de bir müzikal sahnesinde dev spotların gösterdiği iki kişi kadar fark edilir ve parlaktılar. Onlar hiç bilmedi ama hayatımda büyük değişikliklere sebep oldular. Açık olacağım; öyle büyük dönüm noktaları yaşamadım hayatta, her şey fazla kolay gerçekleşti. Çaba harcamadan. Arada kontrolümü kaybetmem bundandır belki. Ama bu iki insan içimdeki çok şeyi değiştirdi. Hiçbir zaman basmakalıp tanımının dışında göremediğim “aşk”’ın ne anlama geldiğini gösterdiler bana. Bir kelimeyi büyük puntolarda görmek gibiydi herhangi bir metnin içinden.
Askerlik yaptığım sırada tanıştığım bir adamla kızıydı gördüğüm. Hafta sonları ziyarete geliyordu küçük kız ve annesi. İki haftadır ayrıydı babasından minik Z. İlk sarılmalarını kendi bakış açımdan anlatabileceğimi sanmıyorum ama acı bir hardaldan bir kaşık almak gibiydi. Tadını ilk aldığında hiçbir şey olmaz hani, birkaç saniye içinde “DAN” diye beynine vurur adamın. İşte öyleydi. İlk gördüğümde normal bir baba kız sarılması gibi gözüküyordu ama ancak gerçekten görmek isterseniz görebileceğiniz bir şey vardı aralarında. Tarifsiz. Bir insanı başka bir insana öyle bakarken görebileceğimi sanmıyorum bir daha. Orada ağlarken herkes yanımda duran kız arkadaşıma kavuştuğum için ağladığımı sanıyordu beklide. Ama ben bu iki insanın arasındaki aşka ağlamıştım. Gerçekten aşktı bu. Hem de herhangi bir sözlükte bulamayacağınız bir tanımıyla duruyordu karşımda. Minik Z.’den gözlerimi ayırabildiğimde kız arkadaşıma baktım ve sarıldım O’na. Evleneceğim kadının o olmadığını biliyordum o zamandan. Ama küçük Z. Ve babasını izlemek herhangi bir kadına evlenme teklifi ettirebilirdi bana o sırada. Daha çok sarıldım sevgilime. Çünkü, kadınlara ve aileye bakış açımı altüst etmişti bu biri büyük diğeri oldukça küçük iki insan. Sadece iki haftadır tanıyordum küçük Z.’nin babasını ama gurur duymuştum böyle bir arkadaşa sahip olduğum için. Adam gibi bir adam. Adam gibi bir baba.
İyi ki varsınız Özgür ve küçük Z.. Her şeyi değiştirdiniz. Bana asla unutmayacağım şeyler gösterdiğiniz için çok mutluyum. Hep alkışlansın bu sahne. Hiç kapanmasın bu perde. Var olun.
Kutay Yorulmaz – KD71

Eline sağlık Kutay; tam öğle yemeği saatinde, yutkunamaz hale getirdin beni…

Beş anne-babadan biri çok pişman!

Bu sabahki gazetede anneler, baalar ve bebeklerle ilgili üç haber vardı dikkatimi çeken… Hepsini toplu halde paylaşayım ve link vereyim, çok da yer kaybetmeyeyim… ;)
Continue reading

Dokunmak, Sabiha Paktuna Keskin ve Ayşe Arman

Geçen hafta çok sık yapmadığım bir şey yaptım. Bir markanın organize ettiği bir sergi açılışına gittim. (Göstere göstere reklam yapmak gibi olmasın, Prima Premium Care) Davet, profesyonel şapkam değil de baba şapkama gelmişti; Babaolmak.com üzerinden ulaşan basın ve halkla ilişkiler firması tarafından davet edilmiştim etkinliğe…

Marka Prima idi, Premium Care bebek bezlerinin tanıtımına yönelik olarak doğum fotoğrafçısı Şengül Pallı‘nın fotoğraflarından oluşan “dokunmak” konseptli bir sergi açıyorlardı, açılışa “dokunmak” konusunta takıntılı olduğu bilinen Prof.Sabiha Paktuna Keskin davetliydi ve onunla sahnede röportaj yapmak üzere de Ayşe Arman…
Continue reading

Anneler Günü, Anna Jarvis ve Bir İki Yazı

Neredeyse saatlerdir anneler günü yazısı yazacağım. Tam aklımdakileri güzelce toplarlayıp yazmaya başlarken başka bir yazıya, başka bir bloğa daha denk geliyorum… O link diğerini o öbürünü tetikliyor, oradan oraya geziniyorum…

En sonunda aklıma “anneler günü” sebebiyle bir anneye bırakma fikri geldi blogu… Derken zaten babaolmak.com’da yayımlamak üzere kenarda beklettiğim bir iki yazı da karışınca işin içine düşündüğüm kurgu iyice karıştı… Ama bir yerinden başlamam da lazım…
Continue reading

Older posts Newer posts

© 2024 Baba Olmak

Theme by Anders NorenUp ↑