(Deniz İNCEOĞLU, 31 Temmuz 2010, Hürriyet Cumartesi)

Özel Üsküdar SEV İlköğretim Okulu öğretmenlerinden Duygu Korhan (27), 2007-2009 arasında AB bursuyla Küresel Medya ve Gazetecilik konulu Erasmus Mundus Master programına kabul edildi. Bu kapsamda gittiği Danimarka, Hollanda, Almanya ve Avustralya’da medya okuryazarlığını inceledi. Hazırladığı tezde, örnek alınması gereken ülkelerin Amerika ve Avrupa değil, yuvadan itibaren bu konu üzerine yoğunlaşan Avustralya, Kanada ve İngiltere olması gerektiğini savunuyor

Türkiye’deki medya kollarının yoğunluğu birçok ülkeden fazla. Genç nüfus iki yaşından itibaren medyayla iletişime geçtiği için erkenden medya bilinci edinmeleri önemli. 2006’da yürürlüğe giren Medya Okuryazarlığı dersi de bu boşluğu doldurmak için oluşturuldu. Türkiye’deki müfredat incelendiğinde 6-7 ve 8. sınıflarda yalnızca bir kez seçilebilecek bir ders olduğu ve az aktivite olduğu dikkat çekiyor. Amerika ve Avrupa ülkeleri örnek alınmış ama akademisyenler özellikle Amerika’nın geride kaldığını kanıtlıyor. Bu konuda en iyi örneklere sahip Avustralya, Kanada ve İngiltere örnek alınmalıydı.

Üretim ve tartışmaya yönelik verilen derslerde öğrencilerin kendilerini dışlanmış hissetmek yerine, medya tarafından yaratılan ortamın bir parçası olmaları amaçlanmış. Ayrıca daha küresel bir anlayışla dünya medyasından seçmeler de gösteriliyor. Bir diğer önemli konu, üniversitelerde medya okuryazarlığında uzman kişiler yetiştirilmesi. Sonrasında, öğretmenler dernekler kurarak fikir alışverişi yapıyor. Türkiye’deyse bu ders, RTÜK ve MEB tarafından eğitmenlere sunulduğu için eğitimciler konuya çok yabancı.

Konuyla ilgili doğru ve yanlışların da yer aldığı ve ebeveynlere kesinlikle tavsiye ettiğim yazının tamamını oumak için lütfen tıklayıp Hürriyet’in sitesine ulaşınız…