Babaolmak.com Hakkında Bir Röportaj

Bir önceki hafta gazetede çıkan röportajdan geçenlerde bahsetmiştim. Aslında oldukça çok soru sormuştu muhabir arkadaş bana. Röportajı e-posta ortamında yaptığımız için ben de uzun uzun cevaplamıştım. Gazetede yer kısıtlı olduğundan ve habere konu tek blog babaolmak.com olmadığından soruların ve cevapların çok azı yer alabilmişti gazete sayfasında.

Orijinal soruları ve cevaplarını buraya koyayım dedim. Babaolmak.com’u yeni tanıyanlar için güzel bir soru cevap olur diye düşünüyorum. Yanı sıra farkındasınızdır; yavaş yavaş tekrar hareketlendirmeye başlıyorum blogu. Bu tip gazete haberleri filan derken beklenen uzun yazılardan, bilgi veren yazılardan, tecrübe aktaran yazılardan da yazmaya başlayacağım yavaş yavaş.

1.Babaolmak.com’da neler var? Blogunuzun çıkış hikayesini bizlerle paylaşabilir misiniz? Kısacası sizin deyiminizle nedir bu babaolmak.com?

Babaolmak.com blogunu eşimin hamile olduğunu öğrendiğim akşam; 2006 yılının bir kasım akşamında kurmuştum. Aslında bir nevi günlük tutma ihtiyacından; duygu ve düşüncelerimi yazıp saklama ihtiyacımdan doğmuştu. Zaten internet sektöründe çalıştığım ve eski bir blogcu olduğum için ilk aklıma gelen kendimi ifade etme yolu bu olmuştu.

2. Bu blogta babalar kendilerinden neler buluyorlar?

Kızım 6 yaşını bitirmek üzere. Demek ki bu kadar süredir babayım, dolayısıyla bu yaşta bir babanın bulacağı şey muhtemelen benzer heyecanlar; benzer duygular olacaktır. Özellikle de hamilelik süreci ve ilk yıllara dair çok fazla yazım ve paylaşımım var. Geri dönüp de okuduğumda burum buram heyecan kokuyor tüm yazılar.

3. Asıl mesleğiniz nedir? Şu anda kaç yaşındasınız? Şu anda kaç çocuğunuz var? ( İsimleri ve yaşları ile birlikte yazarsanız çok sevinirim) Baba olduğunuz ne zaman neler hissettiniz ve bu hisler sizi baba olduktan ne zaman sonrasında bir blog açmaya yönlendirdi?

35 yaşındayım; kızım Zeynep 6 yaşında. Neler hissettiğim size söyleyeceklerimden (ya da yazacaklarımdan) ziyade blogumun satırlarında var. (Özellikle de Kasım 2006 – Temmuz 2007 arasında. Zeynep Temmuz’da doğdu çünkü.

İletişim mezunuyum. Yöneticilik yapıyorum. Dijital bir ajansta çalışıyorum. Son 16-17 yılım internet başında, internet içinde geçti.

4. Baba olmadan önceki hayatınızla, baba olduktan sonraki hayatınızdaki farklılıklardan kısaca bahsedebilir misiniz?

Baba olmak diye kısıtlamamak lazım; “ebeveyn” olmak aslında doğrusu. Anne ve babaların ayrıştırılmasına karşıyım aslında ve Babaolmak.com’u açma sebeplerimden birisi de çok fazla anne blogu varken kimsenin çıkıp da baba blogu yapmamış olmasıydı.

Belki baba olma sürecimi de ikiye ayırmak doğru olur; “baba olmak” ve “bekar baba” olmak. Babalığımın ilk 3,5 yılı evliydim, son 2,5 yılı ise bekar bir babayım. Baba olmadığım kısmı artık hatırlamıyorum desem yeridir. Şaka bir yana; çocuk elbette ki ebeveynleri için özellikle ilk senelerde büyük zaman alan, her şeyinizi kendisine göre organize etmenizi gerektiren bir etken. Yanı sıra getirdiği sorumluluklar sebebiyle sadece bu anınızı değil geleceğinizi de etkiliyor ve elinde tutuyor bir çocuk.

Bekar bir baba olduğumda ise yepyeni bir devir başladı. Kızımızı hafta boyunca eşit şekilde paylaşıyoruz. Dolayısıyla haftanın yarısında “full time” bir baba iken diğer yarısında bir nevi “çocuksuz” olduğum söylenebilir. Dolayısıyla “çocuktan öncesi” dediğiniz dönemi de bir yandan yaşama lüksümüz var artık.

5. Bilindik klasik baba figürünün değiştiğini düşünüyor musunuz? ( Babaların bugün sanal ortamda blog açıp sıkıntılarını, mutluluklarını paylaşmalarının bile klasik baba anlayışının değiştiğinin en büyük göstergesi bence:) )

Alışıldık baba figürü değişiyor. Alışıldık ebeveyn figürü de değişiyor aslında. Hatta bana kalırsa alışıldık “çekirdek aile” de değişmekte. Bana kalırsa günümüzde özellikle de büyük şehirlerdeki çocuklu boşanma oranının artmasıyla ve “hafta sonu” babalarının azalması ve yabancıların “shared parenting” dedikleri eşit paylaşımlı ebeveynliğin artmasıyla çekirdek aile “anne-çocuk” ve “baba çocuk” haline geliyor bence.

6. Babaların en büyük sıkıntılarının neler olduğunu düşünüyorsunuz?

Babaların bir sıkıntısı mı var? :) Ya da biraz daha zorlayayım, babaların sıkıntısı anneler değil mi? Bunlar gerçekten şaka. Kendi adıma şöyle bir düşündüğümde çok ciddi bir sıkıntı gelmiyor aklıma. (Belki de bekar bir baba olduğumdan – ki onun da avantajları olduğu gibi sıkıntıları da var muhakkak)

Şöyle bir düşündüğümde babaların en büyük dezavantajlarının “ebeveynliği” organik olarak yaşayamamaları olduğunu düşünüyorum. Anneler aylarca içlerinde taşıyorlar yeni bir hayatı. Baba ise dış kapanın dış mandalı olarak başlıyor sürece. Bilim insanlarına göre babalık doğumla ve ilk temasla başlıyor. Ki ben aslında baba olacağımı öğrendiğim ilk gün başlamıştım sanıyorum baba olmaya.

Toplumumuzda annelik çok içselleştirilmiş şekilde kazınıveriyor kadının bünyesine. Babanın hiç görevi ödevi yokmuş gibi bir algıyla başlıyorsunuz yolculuğa -ki günümüzde neyse ki kırılıyor bu anlayış.

İşin acıklısı annelerin de buna meyilli olması ve “beceremez” damgasıyla kenara itiverip babaları, babaları aslında yetişmesinin de önüne geçtiklerini düşünüyorum. (Ki bir kısım babanın da çok işine geliyor tabi bu durum)

7. Çocuk yetiştirme konusunda babalarımıza bir kaç öneride bulunabilir misiniz? Neler yapmalılar, neleri yapmamalılar?

Sonuçta ben bir “uzman” değilim, sadece “babayım” ki “iyi bir baba” olduğum da söyleniyor. “Kaliteli zaman geçirmek” belki klişe ama en önemli şey. Ayrıldıktan sonraki en hoşuma giden şey; kızımla geçirdiğim nerdeyse tüm sürenin birebir ve başbaşa dolayısıyla olabildiğince dolu dolu ve kaliteli geçebiliyor oluşu.

Anne-baba-çocuk üçgeninde ne yaparsanız yapın çocuğunuzla yüzde yüz zaman geçirmiyorsunuz. Aynı ortamda olsanız da atıyorum %40 anne %40 baba ya da %30 baba %60 anne gibi farklı pek çok varyasyonda ilgili buluyor çocuk. Ayrılık durumlarında (en azından bizim örneğimizde) benleyken de annesiyleyken de yüzde yüz ilgi çocuğun üzerinde olabiliyor. Bu bir baba için -farkına vardığında- büyük bir lüks.

8.Nasıl bir babasınız?

Kendi babalığımı benim değerlendirmem sanırım hoş olmaz. Ama ilgili bir baba olduğumu söyleyebilirim. Hatta pek çok sıfatım, görevim, pozisyonum olmuştur yaşamım boyunca (böyle bir yazım da var Babaolmak.com’da) kuşkusuz en severek yaptığım / olduğum “şey” babalık.

9. Bir baba olarak, çocuğunuzun gelişim süreci içerisinde sizi en çok zorlayan şey ne oldu?

Korkarım ki “eğitim” süreci ile ilgili seçimler şimdiye kadarki en zorlar listesinin başında geliyor. Ülkemizde çok büyük bir baş ağrısı eğitim ile ilgili kararlar ki biz çok şanslıyız. Bundan üç yıl önce tam okul öncesi eğitim – ana okulu arayışındayken blogumun okuyucuları arasından birileri çıkıp, biz bir kaç aile, mevcut sistemi beğenmiyoruz ve alternatif arayışındayız; kendi hayalimizdeki okulu kendimiz kuracağız dedi ve bu şekilde çocuklarımıza kendi istediğimiz gibi bir ana okulu kurma ve yaşatma şansımız oldu. Zeynep bu sene bir grup veli bir araya gelip kar amacı gütmeden kurduğumuz okuldan, Küçük Kara Balık Çocuk Evi’nden mezun oluyor.

10.Eşinizin blogunuz hakkında ki yorumlarını kısaca alsak…

Bence bunu kendisinden almalısınız. Bloguma ayırdığım vakitten zaman zaman hoşlanmadığını biliyorum ama açıkçası yeri geldiğinde takdir ettiğini de biliyorum. Özellikle yukarda bahsettiğim veli inisiyatifi bir ana okulu girişimininden haberimiz olmasıyla ilgili “blogun ilk kez bir işe yaradı” cümlesini kurduğunu hatırlıyorum.

11.Tüm babalara bizim aracılığımızla ne söylemek istersiniz?

Her babanın yoğurt yiyişi ayrı malum. Dolayısıyla açıkçası kimseye bir şey demek istemem; olsa olsa “babalar günümüz kutlu olsun” demek isterim ki bana kalırsa o da yalan dolan. Kızım olduğundan beri her gün babayım ve benim için her gün babalar günü.

12. Ve son olarak babalar hakkında yanlış bildiğimiz şeyler nelerdir? ( Mesela babaların çocukların altlarını temizlemediğini biliriz hep, bu size göre yanlış mı? Siz çocuğunuzun altını temizlediniz mi? :))

Bu da babadan babaya değişen bir durum. Açıkçası şöyle bir baktığımda sanırım tek yapmadığım şey emzirmekti kızımı. (İtiraf etmem gerekirse annesiyle ayrılana kadar hiç tırnaklarını kesmediğimi de sonra fark ettim ;)

0 Comments

  1. oyuncaktuneli

    24 Haz 2013 at 15:05

    Blog açma fikrinizi çok beğendim, blogunuzu takip etmeye başlıyorum, bir baba adayı olarak deneyimlerinizden faydalanmak isterim.
    Saygılar Ozan

  2. Metin Kebabcı

    13 Tem 2013 at 22:39

    Babalığı ilk yirmi dört sene önce tattım anlamadım nasıl duygu olduğunu altını değiştirdiğimi hatırlamıyorum ama çoktur gaz sancısı yaşadığında saatlerce kucağımda gazını çıkardığım çoktur yorulduğunda kucağıma aldığım hemen gözlerini kapardı kucağımda uzun yıllar sonra bana itirafta bulundu utandığımdan uyur numarası yapardım dedi oysa güzel kızım diyabetin emarelerini yaşıyormuş yorulması üzerime çişini yapması,çok yıprattı onun diyabeti hayatımız hastanelerde geçti eşimle ilişkimiz koptu yıllar sonra boşandık ama kızımdan hiç kopmadım Eylül ayında evleniyor benim çişli kızım.İkinci evliliğimi yaptım sonrası ortak karar aldık bebek yapmaya fiziki olarak olmadı eşim tedavi oldu bedeni bebek yapmaya dışarıdan hazırlandı üç deneme sonucu ikizlere gebe kaldı zor geçen hamileliği 34 haftalıkken acil operasyonla sona erdi ikizler doğdu prematüreden biraz hallice doğdular 1730 gram 2300 gram 1730 olanı altı gün yenidoğan bölümünde kaldı yağ dokusu oluşmadığından hipoglisemi yaşadı,doktorlarımız mükemmel insanlar hemşirelerimiz melek toparlandılar biri 3150 gr oldu diğeri 3700 gr annesi bez değiştirmeyi mama hazırlamayı ve nasıl beslememe gerektiğini öğretti şimdi profesyonel bebek bakıcısı oldum.Ailemden kimse destek olmadı annem altmışbeş yaşında olmasına rağmen geldi yemek yaptı temizlik yaptı eşim operasyondan dolayı toparlanamadı ben ise 24 saatte iki saat uyku ile bir aydır ayakta durmaya çalışıyorum Emre ve Emir isimleri kucağıma aldığımda onların sıcaklığı ateşimi yükseltiyorlar süt kokulu bedenlerine sarıldığımda muhteşem duygu yaşıyorum şimdi bilinçli ve olgun babayım kırk sekiz yaşında yeniden baba olmak hem çok güzel hem çok yorucu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2024 Baba Olmak

Theme by Anders NorenUp ↑