Bebekler ilk iki hafta günlerinin büyük kısmını uyuyarak geçirirler. Uyanık oldukları süre günün yaklaşık %10’udur. Bu süre içinde de sesssiz sesiz yattıkları yerde sağa sola bakınmayı tercih ederler. Dolayısıyla bebek ve ebeveyn etkileşimi söz konusu olduğunda ilk iki hafta oldukça olaysız geçer.

İlk iki hafta içinde bebeğinizin altını değiştirirken göbek bağına da ekstra özen göstermeniz lazım. 5-10 gün içinde tamamen kuruyarak “düşer” göbek bağı. Ardından göbek deliği ortaya çıkar ama onun da iyileşmesi bir kaç gün olabilir. Göbek bağı düşene kadar olabildiğince kuru tutmakta, üzerine 1-2 damla alkol damlatarak basit bir temizlik işlemi yapmakta fayda vardır.

İlk bir kaç günde bebeğinizin kakası (ki bu sırada “mekonyum” adı da verilir) yeşile kaçan siyah renkte olabilir. Mekonyum, bebeğin, anne karnında yuttuğu amniyon sıvısının vücuttan atılmış halidir. Bir kaçgün içinde, bebeğiniziz randımanlı şeklde anne sütü aldığında kakası normal dönecektir.

Emdikten sonra bebeğinizin az miktarda kusması normaldir. Eğer ki rahatsızlık verecek, korkutacak kadar çok miktarda kusuyorsa elbette doktora görünmekye fayda var.

Eğer normal doğum yapıldıysa bebeğinizde -özellikle ilk hafta-  kızarıklıklar ve şişlikler olması da normaldir. Bir kaç gün içinde şişlikler inecek, kızarıklıklar azalacak, bebeğinizin gerçek yüz ifadeleri belirmeye başlayacaktır.

İlk haftalarda abacaklar vücuda yakın ve üst üste kenetlenmiş halde duyrmaları, hacimlerini olabildiğince ufacık yapıp tortop uyumaları normaldir. Ne de olsa aylardır sıkışık bir ortamda benzer şekilde yatıyorlardı. ;)

Bebeğiniz ilk haftalarda ancak 20-25 cm uzağı görebilmektedir. (Emzirirken annesinin yüzüne olan yaklaşık uzaklık da bu kadar) Ancak her geçen hafta gözler daha da güçlenecek ve çevresini daha net görmeye başlayacaktır.

İlk haftadan itibaren bebekler annelerinin sesini ve kokusunu tanımaya başlarlar. (Hatta babalarınınkini de) Dolayısıyla özellikle babalar ilk günlerden başlayarak ne kadar çok vakit geçirirlerse bebekleriyle “tanışma ve kaynaşma” açısından o kadar iyi olacaktır. Ufacık tefecik ve çelimsiz bebeklerini kucağa almaktan çekinen babalar için ipucu; ne kadar ufak tefek olsalar da en esnek dönemlerini yaşıyorlar, kolay kolay elinizde kalmazlar. Bu noktada baba adaylarına en önemli tavsiye doğum sırasında veya doğum hemen sonrasında hemşirelerin ve doktorların ne kadar sert veya yumuşak davrandığını gözlemleyin; bütün kaygılarınız yok olacak.

Elbette ki unutmamak lazım, her bebek ayrı bir birey ve kendine has özellikleri var. Kişisel gelişim, adı üstünde son derece kişisel. Dolayısıyla, yukarda bahsedilen olaylar aynen buradaki sırayla olmayabilir, söz konusu haftalarda olmayabilir. Bunlar sizde panik yaratmamalı ancak, şüphelendiğiniz durumlarda da uzman hekimlere danışmaktan da geri durmamalısınız.